![]() |
||
Ruhban Okulu
Milliyetçi Hareket Partisi Ístanbul İli Hanım Komitesi Başkanı A v. Hülya Karadeniz, düzenlediği basın toplantısında, patrikhane ve ruhban okulunun Türkiye'deki faaliyetlerini dile getirerek; mevcut yasalara göre her okulun açılmasının mümkün olmadığını söylemiştir. Biz Sayın Av. Hülya Karadeniz'in basın toplantısında okuduğu metni tam olarak yayınlıyoruz.
Değerli basın mensupları, Tarih boyunca Türklüğün ve Türk'ün düşmanı olan ve aleyhinde faaliyet göstermekle tanınan Fener Rum Patrikhanesi ve Heybeliada Ruhban Okulu'ndan yetişen papazlar, bugün de Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bağımsızlığına ve bütünlüğüne yeni darbeler indirme hazırlığındadırlar. Bugünkü bina 1896 yılında inşa edilmiştir.1951 yılına kadar okul Heybeliada Ruhban Okulu adı altında orta derecede meslek okulu olarak devletimizce tanınmıştır. 1948 yılında Lozan Antlaşması ve Türk yasaları çiğnenerek, Amerikan vatandaşı Athenagoras Türk vatandaşlığına geçirilerek patrik yapılmıştır. 1952 yılında okulda 20 öğretmen (içlerinde Yunanlıda vardır 12 memur ve 70 öğrenci bulunmaktaydı. Bu öğrencilerin sadece 10'u Türk vatandaşıdır, geri kalanı Yunanlı, Giritli, Onikiadalı, Kıbrıslı, İskenderiyeli, Suriyeli, Afrikalı ve Habeş'tir. Üstelik okul diğer vakıflar gibi cemaate değil, fakat doğrudan doğruya Patrikhaneye bağlıdır. (Bu Lozan Antlaşması'na aykırıdır). Halbuki Athenogoras patrik olduğunda, 1948 yılında bu okulda 11 öğretmen ve 16 öğrenci bulunmaktaydı ve hepsi de Türk vatandaşıydı. 1984 yılında Patrikhane okulun kapatılması için Bakanlığa müracaat etmiştir, fakat istek kabul edilmemiştir.1984-1985 yıllarından itibaren okula devam eden öğrenci kalmadığından eğitim durmuştur. Fakat okul kapanmamıştır, hukuken açıktır. Okul müdür yardımcısı 1971 yılından beri Bakanlık tarafından atanmaktadır ve görevini sürdürmektedir. VATANDAŞLARA VERİLMEYEN HAK AZINLIĞA VERİLMEZ
Bu istekleri yasalara ve Anayasa'ya aykırı olduğu için Lozan Antlaşması'na da aykırıdır. Bu yüzden bu okul açılamaz. Ayrıca ikinci bir neden de, bu okuldan yetişenlerin Osmanlı'da ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ndeki ihanetleri ortadadır. Bu okulda yetişen öğrencilere Türk Düşmanlığı aşılanmaktadır.1814'te kurulan Etnik-i Eterya'nın merkezi Patrikhanedir. Bu okuldan yetişenler sadece ve sadece Helenizm'e ve Rumluğa hizmet ederler. Zaten Patrikhaneye bağlı metropolikler "Grek Ortodoks" adıyla anılırlar. Bu ırka yönelik faaliyetlerin apaçık görüntüsüdür. Bu sebeplerden ötürü, bazılarının söylediği "eğer Türkiye bu okulu açtırırsa bu okuldan mezun olanlar Türkiye Cumhuriyeti propagandası yaparak lehimizde uluslararası kamuoyu oluştururlar" gibi ifadeler safsatadır, doğru değildir, bunlar ucuz politikalardır. Peki bu ısrarın altında yatan nedir? Sadece papaz ihtiyacımı? Öyle olsa bugün ABD'nin Connecticut şehrinde Grek Ortodoks İlahiyat Okulu vardır, ayrıca Yunanistan da da vardır, oralarda papaz yetiştirilebilir. İlla Heybeliada ısrarı neden? Amaç Fener Rum Patrikhanesi'nin konumunu güçlendirmek ve ona Vatikan gibi uluslararası bir statü kazandırmaktır. Sadece din adamı yetiştirecek yüksek okul istiyor olsalar bakanlığa müracaat edip bir fakülte talep edebilirlerdi. Bu mesele çok hassas bir konudur, çünkü Patrikhane olması gerekti gibi dini değil, tamamen siyasi bir kurumdur. Ve bugüne kadar Patrikhane Türkiye lehine bir faaliyet yapmamıştır. Bu Ruhban Okulu'ndan yetişen hiç kimse de Türklük lehine çalışmamıştır. Özellikle son zamanlarda Batı Trakya ile gündeme getirilip "Heybeliada Ruhban okuluna karşılık bizde Batı Trakya'daki durumun düzeltilmesini isteyelim" demek çok yanlıştır. Batı Trakya Türkleri ile İstanbul'daki Rumlar Lozan Antlaşması gereği mütekabiliyet esaslarına göre yaşamlarını sürdürmektedirler. Şayet Batı Trakya Türk'üne Türkçe okutulmuyorsa sizde buradaki Rum'a Rumca okutamazsınız; Batı Trakyalı müftüsünü seçemiyorsa, sizde patriği seçtirmezsiniz, seçilen müftü hapse atılıyorsa, sizde seçilen patriği hapse atarsınız. Netice itibariyle: |
|
|
![]() |